odyofil
seste mükemmelliyetçilik arayan ve bunun için çeşitli ses sistemlerine akıl almaz paralar yatıran takıntılı insanlar için kullanılan bir terimdir.
odyofil'in tanımını ararken şöyle bir yazıya rast geldim.
diyor ki;
…"İnsanoğlu iletişimini beş duyusuyla kurar. Duyular, dışarıdan aldıkları bilgileri beyine aktarır. Ancak beyin, her duyusundan öyle aynı oranda etkilenmez. Gözden gelen sinyallerin beyni etkilemekte %83 gibi bir üstünlüğü vardır, kulaktan gelen titreşimler ise %11 ile ikinci sıradadır."
"Duymak, homo sapiensler’in sürekli olarak yaptığı bir eylemdir, hatta uykuda bile! Bu eylem çok sıkıcı, hatta rahatsız edici bile olabilir. Kulaklar, bir mikrofon gibi sürekli çalışır ve algıladıkları titreşimleri beyine gönderir."
"Beyin bazen de duyduğu sesten haz alır, böyle olunca kendisi bir takım iyi niyetli hormonlar salgılayıp, vücudun geri kalan kısımlarını da mutlu eder. Duyma işleminin yerini dinleme çalışması alır." …
benim odyofil'liğim bununla sınırlı kalıyor, yani duymak ve dinlemekle.
insan kulağının duyabildiği sesler 20 ile 20000 Hz (20kHz) arasındaki frekanslardır. kediler ise 30 ile 50000Hz (50kHz) arasındaki sesleri algılayabilir.
bahçeler için kedi-köpek kovucu aletlerin yaydığı ses frekansı ise 20khz ile 25khz arasındadır.
bu gereksiz bilgileri vermemin sebebi, tesadüfen bu aletlerden birine rast gelmem ve yaydığı rahatsız edici sesleri duyabilmem. gürültü denebilecek her türlü sesten rahatsız olmam boşuna değilmiş. (yüksek sesli konuşmalar, cızırtılar, trafik gürültüsü, kapı çarpması, kötü müzik, ..vs)
uzun yıllar yalnız yaşamış olmama ve sessizliğe alışmış olmama bağlıyordum bunu, meğer süpersonik (ve çok da mütevazi) bir kulağım varmış!
ama duymak ayrı, dinlemek ayrı!
iyi bir dinleyiciyimdir. hatta karşılıklı konuşmalarda hiçbir şeyi kaçırmamaya gayret ederim. laflar arada kaynarsa, üzerine gidip, biraz da gereksiz bir şekilde ne söylendiğini anlamaya çalışırım.
müzik için de öyle. bütün tınıları, türleri, sesleri dinlemek isterim.
louis armstrong'un dediği gibi: "dünyada iki tür müzik vardır; iyi müzik ve kötü müzik."
hatta bugün babylon bülteninden gelen yeni yıl kutlama mesajında da şöyle bir alıntı vardı: “Müzik, bilgelik ve felsefenin bütününden bile daha yüce bir aydınlanmadır.” (Beethoven)
maMbo JamBo’nun odyofilliğine son noktayı yine bir alıntıyla koyacağım. açık radyo’nun sloganından: “dünyanın bütün renklerine, seslerine ve titreşimlerine açık maMbo JamBo”