çeviri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çeviri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ekim 2011 Çarşamba

"Yumuşak Makine" Davasıyla İlgili Çevbir'den Tuncay Parlak'ın Çağrı Metni

Şimdilik yargılamakla yetiniyorlar...

Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, eserleri bugün dünyanın dört bir yanında ders olarak okutulan William Burroughs'un "Yumuşak Makine" adlı yapıtının edebi eser niteliği taşımadığına hükmetmiş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da kitabın içeriğinden ötürü Sel Yayıncılık ve çevirmen Süha Sertabiboğlu'nu mahkemeye sevketmiştir.

Bundan elli yıl önce yayımlanmış bir edebi eseri, "Zira insanlar ilkel hayatlarından bugüne kadar dünyanın her yerinde ve her toplumunda cinsi uzuv bölgelerini kapalı tutmayı ve cinsi münasebetin gizliliğini vazgeçilmez kural olarak uygulaya gelmişlerdir. Bu, toplumumuzda da böyledir" gibi tuhaf yargılarla, uluslararası toplumda ancak
trajikomik olarak algılanabilecek bir yaklaşıma ve dolayısıyla, hepimizi utandıran bu tutuma imza atılmıştır.

Milyonlarca çocuğun sefalet ve yoksunlukla yüz yüze olduğu, temel sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıldığı, devlet denetimindeki kurumlarda şiddete, işkenceye ve tacize maruz kaldığı, hatta hüküm verilerek cezaevine gönderildiği ülkemiz koşullarında; Devletin, "çocukları koruma" sorumluluğunu, ifade özgürlüğünü kısıtlamaya alet etmesini protesto ediyoruz.

Meslektaşımız, çevirmen Süha Sertabiboğlu'nu aklanana kadar destekliyor; çevirmenlik mesleğinin karalanmasına izin vermiyoruz...

Sessiz kalırsak yakmaya da başlarlar!

TURAN PARLAK

Not:Yumuşak Makine davasının ikinci duruşması 11 Ekim Salı günü saat 9'da Çağlayan Adliyesi'ndeki
İkinci Asliye Mahkemesi'nde yapılacak.

Duyarlılığımızı ve desteğimizi göstermenin tam zamanıdır; bekliyoruz!

4 Ekim 2011 Salı

"Edebiyat Safında, Funda Uncu Irklı'nın yanında"

30 Eylül'de yayıncısı ve çevirmenine dava açılan "Ölüm Pornosu" hakkında 9 Haziran 2011'de Murat Menteş'in "Afili Filintalar"da yayınladığı yazısından:

Kitaplarda her şey, her şey yazılabilmeli.
Zira okumak, doğası gereği mahremdir. Kitap, okurun emeği, katkısı olmadan ilerlemez.
Hikaye, anlatım müstehcen olabilir. Fakat okumazsan, bir fahişenin seks rekoru denemesiyle alakan olmaz. Tıpkı başyapıtlarla, kutsal kitaplarla, Shakespeare’le, Yunus’la, Balzac’la, Evliya Çelebi’yle… alakan olmadığı gibi. Bu kadar basit.
Kitap yasaklama / toplatma kararlarının çoğu, okumanın anlamını, niteliğini, fonksiyonlarını kavramamış birilerinin buyruğu altında olduğumuzu gösteriyor. Kurmaca eserleri yasaklamak, cidden tuhaf, hepimiz adına utanç verici bir tablo doğuruyor.
Okumayan, kitap sevmeyen, yazar ile çevirmen arasındaki farkı bilmeyen kimseler, kültür hayatımıza müdahale ediyor.

yazının tamamı:
http://www.afilifilintalar.com/edebiyat-safinda-funda-uncu-irklinin-yaninda

30 Eylül 2011 Cuma

çeviRme yaNarSıN(!)

9 Haziran 2011 tarihinde, Chuck Plahaniuk'un "Ölüm Pornosu" adlı eserinin çevirmeni Funda Uncu'nun, kitap hakkında başlatılan müstehcenlik soruşturması kapsamında ifadesi alınacağı gerekçesiyle Bodrum karakolunda saatlerce tutulduğu ve bu arada aşağılayıcı sözlere maruz kalarak tacize uğradığı haberini içeren Çevbir basın açıklamasını yayınlamıştım.

30 Eylül Çevirmenler Günü itibariyle; "Chuck Palahnıuk’un ‘Ölüm Pornosu’ isimli kitabının Türkçeye tercümesini yapan Funda Uncu ile kitabı yayınlayan Ayrıntı Yayıncılık’ın sahibi Hasan Basri Çıplak hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı."

Bütün çevirmenlerin Çevirmenler Günü kutlu olsun!

9 Haziran 2011 Perşembe

"meslektaşımız Funda Uncu ile ilgili Çevbir'in basın açıklaması"

Meslektaşımız Funda Uncu, Chuck Palahniuk'un *Ölüm Pornosu * adıyla Türkçeye çevrilen romanı hakkında başlatılan müstehcenlik soruşturması kapsamında ifadesi alınacağı gerekçesiyle Bodrum karakolunda saatlerce tutulmuş ve bu arada aşağılayıcı sözlere maruz kalarak tacize uğramıştır.

Çevirmenlik ülkemizde zor yaşam koşullarında güçlükle yürütülen bir meslektir. Başka dilde yazılmış bir eseri profesyonelce dilimize kazandırmak görevini yerine getiren bir çevirmenin, sanatsal ve bilimsel alana giren bu faaliyetlerinden dolayı çağdışı kalmış bir yasal mevzuat gereği suç işlemiş gibi muamele görmesi, karakollarda, savcılıklarda, mahkeme salonlarında ve hatta hapishanelerde süründürülmesi, akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin kabul edemeyeceği bir durumdur. Evrensel hukuk normlarının açık bir ihlali olan bu uygulamaların üstüne, bir de çevirmenin keyfi davranışlara maruz kalması, aşağılayıcı sözlerle mesleki ve cinsel kimliğinin hedef alınması tam bir skandaldır.

Meslektaşımız Funda Uncu'nun maruz kaldığı bu kötü muameleyi şiddetle kınıyor; yasaları uygulamakla yükümlü olan görevlileri, insan onuruna saygılı davranmaya ve hükümeti, duyarlı olmaya davet ediyoruz.

ÇEVBİR